14 Mayıs 2009 Perşembe

Ahşap ve Ekoloji

-->
“Ahşap toksik kimyasallarla değil, su, güneş, toprak ve havayla üretilir... “
Ahşap kendiliğinden çoğalan tek yapı malzemesidir. Ahşap kullanılırsa Dünya'da miktarı sınırlı hammaddeler tüketilmemiş olur. Ahşap güneş enerjisi ile çoğalır. Ağaç büyürken, sera gazlarından karbondioksiti kendi bünyesine katarak, bu gazın atmosferdeki miktarını azaltır. Ağaçlar 1 ton tomruk üretimi için fotosentez yoluyla yaklaşık 1,9 ton karbondioksit emip, oksijen üretir ve 500 kg karbon stoklarlar. Her yıl 1 hektar orman havada asılı duran 50 ton tozu ortadan kaldırmaktadır. Orman zeminleri özellikle yamaçlarda ağaç kökleri tarafından erozyona karşı tutulmaktadır.
Ağaç
-->
Diğer yapı malzemelerine nazaran ahşabın hazırlanması ve işlenmesi de minimum enerji tüketimi ile gerçekleşir. Örneğin 3 m uzunlukta çelik bir profilin üretimi 561 kWsaat enerjiye malolurken bu rakam ahşap bir profil için sadece 60 kWsaattir. Ayrıca ahşap pencereler sadece su kullanılarak temizlenebilirler.Ormanlar, CO2'yi oduna çevirerek yok ederken, 'atıkgaz' olarak saf oksijen üretirler. Bu, diğer proseslerin tam tersidir. Ahşap ancak tekrar yandığında CO2 açığa çıkar ki, bu sırada da elektrik veya ısı enerjisi üretilmiş olur. Oysa PVC'nin geri dönüşümü, bunun için gerekli tesislerin azlığı ve uzaklığından ötürü zor ve maliyetlidir.
Ağaca dayalı endüstrilerin çevrenin yanısıra yöresel ekonomilere de büyük katkısı vardır. Almanya'da ağaç işleri sektörü otomotiv sektöründen daha fazla istihdam yaratmakta, elektronikten daha fazla ciro sağlamaktadır. Almanya'da yalnız ahşap doğrama sanayiinde yaklaşık 20,000 kişi istihdam edilmekte, yılda 2,9 milyon ahşap pencere üretimiyle toplam pencere ihtiyacının önemli kısmı ahşap olarak karşılanmaktadır.
Ağacın işlenmesi neredeyse sıfır atığa yolaçar. Tüm yan ürünler ve fireler diğer kullanım alanları için kıymetli hammadde görevi görürler. Örneğin ülkemizde ahşap pencere ve kapı üretiminde lider pozisyonda olan Arbor'da tüm fire ve talaşlar işletmenin ısı ihtiyacını karşılamakta kullanılmaktadır. Ahşap, doğal döngünün bir parçasıdır ve sorunsuz şekilde yok edilir veya yeniden değerlendirilir. Arbor'da ahşap doğramalar su bazlı ve çevreci boyalarla boyandığından, bu boyalar da doğada kolaylıkla yok olurlar. PVC ve yongalevha atıklarının yokedilmesi ise büyük bir çevre problemidir.
Çevre Kirliliği
-->
Ahşap ürünlerin kullanımı ile ilgili yaygın bir tereddüt bu ürünlerin üretimi için kesilen ağaçlara dayanmaktadır. Gerçekten de dünyada kullanılan ağaçların bir kısmı tehdit altındaki ormanlara dayanırken bir kısmı da ekonomik mantıkla yönetilen ormanların ürünüdür.
Arbor ürünlerinde kullanılan ağaç türlerinin tümü ikinci tür ormancılığın sonucu... Bu ağaçların kullanımı üretici ülkelerin devlet politikalarınca desteklenmektedir.
Örneğin Almanya'da 200 yıldır ormanlar sürdürülebilirlik ilkesine, yani kullanılan maksimum ağaç miktarı kadar ağacın yetiştirilmesi ölçütüne göre yönetilmektedir. 1992 yılında ise Birleşmiş Milletler, Rio de Janeiro'daki Yeryüzü Zirvesi'yle, sürdürülebilir orman yönetimini küresel bir zorunluluk olarak ortaya koymuştur. Bir ormanın yaklaşık 40 yaşını geçmesiyle birlikte kerestelik ağaçlar elde edilebilir hale gelir. Çünkü bu yaştan sonra ağacın büyüme hızı neredeyse durur. Ağaçlar, büyüme esnasında karbondioksiti oksijene çevirdikleri için, doğaya en faydalı olanlar, büyüyen genç ağaçlardır. Bu yüzden, olgun ağaçların kesimi ve yeni fidanların dikimine dayanan bir yetiştirme doğa için daha faydalıdır. Almanya'da atalarının 100 yıl veya daha öncesinde oluşturduğu ormanları kullanan iki milyonun üzerinde orman sahibi bir tür nesiller arası dayanışmayla çalışırlar.
ağaç çeşitleri
-->
Yapay ürünlerin tüketimi bunların üretimini ayakta tuttuğu gibi, orman ürünlerinin tüketimi de bu tür ormanları ayakta tutmaktadır. Bu durumda bilinçli üretilen ahşabın tüketimi ormancılığı desteklemekte, çevrenin korunmasına yardımcı olmaktadır.


-->
Tüm bu nedenlerle, hiçbir ülkede tehdit altındaki türlerin dışında ahşap kullanımını sınırlayan kanunlar yoktur. Oysa Almanya'da yasalar, PVC kullanımına 256 farklı kanun ile, yasak veya güçlü sınırlamalar getirmektedir.